Dağ; Esenyurt’un Geleceğine Sahip Çıkacağız…
HABER / NEZİR KARAYÜN / ADOM AJANS - Esenyurt Kent Konseyi Başkanı Tuncer Dağ, ilçenin sorunlarını tüm yönleriyle ortaya koyan kapsamlı raporun ardından önemli açıklamalarda bulundu. Dağ, “Esenyurt artık susturulamayacak bir halkın kenti. Herkesin sesine, talebine, sorununa kulak vereceğiz. Çözüm üretmeden bir adım dahi geri atmayacağız” dedi.
“BU RAPOR, SADECE BİR TESPİT DEĞİL, BİR YOL HARİTASIDIR”
Esenyurt Kent Konseyi’nin hazırladığı 2025 yılı çalışmaları kapsamında oluşturulan sorun ve çözüm önerileri raporunun sadece bir eleştiri belgesi değil, aynı zamanda bir yol haritası olduğunu belirten Başkan Dağ, “Bu raporda sokaktaki vatandaşın sesi, öğrencinin kaygısı, kadının çığlığı, esnafın sıkıntısı, göçmenin sessizliği, yaşlının derdi var. Her kesimin sorununa çözüm sunuyoruz” dedi.
“BİZİM DERDİMİZ SİYASET DEĞİL, HALKIN GERÇEKLERİ”
Sözlerine Kent Konseyi’nin tarafsızlığına vurgu yaparak devam eden Dağ, şöyle konuştu:
“Esenyurt Kent Konseyi siyasetin değil halkın sesidir. Biz parti gözetmeden bu ilçede yaşayan herkes için çalışıyoruz. Siyasiler geçici, biz kalıcıyız. Görevimiz bu kente değer katmak. Bu yüzden kayyum uygulamaları gibi halkın iradesini hiçe sayan tüm adımların karşısındayız. Halkı yok sayarak yönetim olmaz.”
“KENTLEŞME DEĞİL, BETONLAŞMA YAŞANDI”
Esenyurt’un uzun yıllardır yanlış planlamaların, siyasi çıkarlarla verilen ruhsatların ve çarpık yapılaşmanın mağduru olduğunu dile getiren Dağ, “Bugün Esenyurt'ta 30-40 katlı binaların dibinde çocuklar oyun alanı bulamıyor. Yeşil alan kalmamış, spor alanı yok, nefes alacak yer yok. İmar planları birbiriyle çelişiyor, mahkeme kararları hiçe sayılıyor. Sonuç: çöküntü alanı haline gelmiş koca bir ilçe” dedi.
“GÖÇMENLERİ DEĞİL, PLANSIZLIĞI SORGULAYIN”
Esenyurt’un göçle şekillenmiş yapısına da değinen Tuncer Dağ, ilçedeki göçmen nüfusun sorun kaynağı değil, yanlış politikaların mağduru olduğunu belirtti. “İlçede 102 dil konuşuluyor, 100’ün üzerinde milletten insan yaşıyor. Bu bir zenginliktir. Sorun, bu kadar yoğun nüfusa rağmen hâlâ bir göç politikamızın olmamasıdır. İnsanları birbirine düşürerek değil, sosyal uyumla, hizmetle bu sorunu çözeriz” dedi.
“DEPREM OLDUĞUNDA HESAP SORMAK DEĞİL, BUGÜNDEN ÖNLEM ALMAK GEREK”
Esenyurt’un olası bir İstanbul depremine en hazırlıksız ilçelerden biri olduğuna dikkat çeken Dağ, “İlçede yapı stoğunun ne durumda olduğunu bilmiyoruz. Kaç bina riskli, kaçında güçlendirme yapılmalı, kaçının zemini uygun değil; bu bilgiler elimizde yok. Yapı envanteri bile yapılmamış. Deprem günü geldiğinde ağlamayalım diye bugün harekete geçmeliyiz. Bu, sadece belediyenin değil, merkezi idarenin de sorumluluğudur” ifadelerini kullandı.
“TRAFİK, YAŞAMI FELÇ ETTİ”
Esenyurt’un her sabah ve akşam saatlerinde adeta kilitlendiğini belirten Dağ, “E-5’e inmek bir saat, hastaneye gitmek iki saat. Çünkü yollar planlanırken bu nüfus hesap edilmedi. Araçlar kaldırımlara park ediyor, yaya yolları işgal altında, toplu taşıma yetersiz. Metro hattı hâlâ yok. Trafiğe çözüm üretmek için belediyeler değil, bakanlık düzeyinde acil planlama gerekiyor” dedi.
“ESENYURT HALKI KENDİ SORUNLARINI EN İYİ KENDİSİ ANLATIYOR”
Tuncer Dağ son olarak şu çağrıyı yaptı: “Bu ilçenin geleceğini masa başında çizenler değil, bu kentte yaşayanlar belirlemeli. Esenyurt Kent Konseyi olarak mahalle mahalle, sokak sokak vatandaşlarımızla görüştük, dertlerini dinledik. Kentin sahibi halktır. O yüzden halkla birlikte yol yürüyeceğiz. Tek bir çocuğumuz bile eğitimden geri kalmasın, bir kadın daha şiddete uğramasın, bir yaşlı daha yalnız bırakılmasın diye mücadele ediyoruz.”
